Selamun aleyküm arkadaşlarım,
Blog yazmaya yeni başlıyor olmam sebebiyle nereye neyi yazacağımı bilemez durumdayım,affedin :)
Belki de çoook uzun bir zaman sonra buraların kurdu olunca bu yazılarımıza dönüp dudak bükmeye başlayacağız, kimbilir. Rabbim inşallah buraya güzel yazılar yazıp biriktime konusunda bize hayırlı ömürler ihsan eder biz de yazma gayretini gösteririz. Rabbimden diliyorum duam olsun...Diyorum ve beni 3-4 yıl öncesine götüren, şuanda aklınıza ilk gelen ayet ne diye sorulduğunda her zaman aynı ayetle karşılık verdiğim bi Allah kelamı ile muhatap edeceğim sizleri inşallah... Bu ayetin farklı mealleri ile daha önce karşılaşmışımdır diye düşünüyorum ancak beni ölesine etkileyen bir üslüp vardı ki, Rabbimin kelamına hayran olmadan edemedim, iman ettim...
.......ve biz, her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. ( İsra suresi 13.ayet )
Bu meal Mustafa İslamoğlu'na ait..Ben kendisinin gerekçeli meal ve tefsirinden faydalanıyorum. Daha evvel küçük bir arkadaş grubuyla oluşturduğumuz Kur'an halkamızın da istifade ettiği bir kaynaktı.Ben Mustafa İslamoğlu'nun tespitlerini gerçekten iyi buluyorum.Bazı ayet mealleri de içime işlemiyor değil...
Evet, İsra suresi 13.ayette Rabbimiz bize böyle buyuruyor...Ayetle ilgili Seyyid Kutub'un mealini verip azıcık tefsirine yönlendirmek istiyorum sizleri:
..
13- Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak
bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız.
14- Herkese "Oku kitabını, bugün sen kendin için yeterli bir muhasebecisin " deriz.
Her insanın boynuna dolanan şey, onun amelinden doğan sonuçlardır. Yani
amelden kendi payına düşen karşılıktır. Bu da onun işlediği amelleri ifade
etmektedir. Boynuna dolanması ise, onun kendisine yapıştığını ve ondan
ayrılmayacağını tasvir etmektedir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in metodunda soyut
kavramlar somut bir şekilde canlandırılır, onlara şekil kazandırılıp net bir
şekilde ortaya konulur. Onun yaptığı işler kendisinden geri durmaz. İnsan da
onlardan yakasını kurtaramaz. Kıyamet gününde insanın kitabının açık olarak
kendisine verildiğinin ifade edilmesi de bu türden bir ifadedir. Bu da onun tüm yaptıklarının apaçık ortaya çıktığını, onları
gizleyemeyeceğini, bilmezlikten gelemeyeceğini ve bu konuda herhangi bir
demagojiye kaçamayacağını tasvir etmektedir.
İşte bu soyut anlam açık olarak kitabın oluşturduğu tabloda
canlandırılmaktadır. Bu şekildeki bir tasvir insanın ruhu üzerinde daha derin
etkiler bırakmakta ve onun duygularında daha etkili bir şekilde varlığını
hissettirmektedir. Böylece bir de bakmışsın ki, insanın hayal gücü çetin kıyamet
gününden kaynaklanan bir korku içinde ürpermekte, boynuna dolanan bu amelleri ve
açık olarak verilen bu kitabı ürpererek ele almaktadır. Bugün de bütün sırlar ve
gizli saklı şeyler ortaya çıkmakta, artık ne bir şahide ne de muhasebeciye gerek
kalmaktadır:
"Herkese "oku kitabını, bugün sen, kendin için yeterli bir
muhasebecisin"deriz.
Evrende işleyen bu şaşmaz ilke ile çalışmanın ve çalışmaya verilen karşılığın
ilkesi birbirine bağlanmaktadır.
ve Rabbimiz öyle bir ayetle bağlıyor ki tamamen hesap kapama yapmış oluyorsunuz içinizde..
"Kim doğru yolu izlerse kendisi için izler. Kim doğru yoldan saparsa kendi
zararına sapıtmış olur. Hiç kimse bir başkasının günah yükünü taşımaz. Biz
peygamber göndermedikçe hiç kimseyi azaba çarptırmayız."
Rabbimizin bir kelamı ile daha muhatap olup biraz daha fazlaca bişeyler öğrenince ben kendimi şanslı hissediyorum, sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda bilemiyorum tabi...Mealler Seyyid Kutubun tefsirinden alındı ben tefsir konusunda kendisinden faydalanıyorum. Umarım açıklayıcı olmuştur...
Görüşmek dileğiyle...